10. Hukuk Dairesi 2011/19897 E. , 2013/2290 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan harcamalardan oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanan sigortalı Fatih Ünal Aslan’a yapılan harcamalardan oluşan sosyal sigorta yardımlarının 506 sayılı Kanun’un 39’uncu maddesi uyarınca rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun’un 39’uncu maddesi kapsamında üçüncü kişiler aleyhine açılan trafik kazalarından kaynaklanan rücu davaları 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109’uncu maddesin uyarınca iki ve on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı başlangıcı ise; “zarar ve faile ıttıla” tarihidir. Bilindiği üzere zarar ve faile ıttılanın birlikte gerçekleşmesi gerekmekte olup, sadece birinin gerçekleşmesi bir yıllık zamanaşımı süresinin başlaması için yeterli değildir. Zarara ve faile ıttıla, Kurumun yetkili organının ıttılaı olduğundan, zararın ıttıla tarihi masraf ve ödemeler yönünden sarf ve ödeme tarihidir. Faile ıttılanın ise özel bir duyarlılıkla araştırılıp incelenmesi gerekmektedir. Uygulamada, devam eden ceza davasında verilen mahkûmiyet kararının kesinleşmesi ya da Kurum sigorta müfettişi veya Çalışma Bakanlığı iş müfettişi raporunun Kurumun yetkili makamlarına intikal tarihi faile ıttıla tarihi olarak kabul edilmektedir.
Somut olayda; zararlandırıcı sigorta olayı 16.04.2008 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalı süresinde ve usulüne uygun zamanaşımı def’inde bulunmuş olup, olayla ilgili açılmış bir ceza davası bulunmamaktadır. Davaya konu sağlık yardımlarının Nisan 2008 – Ekim 2009 tarihleri arasında ödendiği anlaşılmaktadır. Eldeki dava ise 10.06.2011 tarihinde açıldığından davaya konu bir kısım ödemeler yönünden zamanaşımı süresi dolmadığı gibi, faile ıttıla tarihi de dosya kapsamından anlaşılamadığından; zarar ve faile ıttıla tarihleri yöntemince tespit edilmeli, Borçlar Kanunu’nun 133’üncü maddesi uyarınca zamanaşımını kesen herhangi bir sebep bulunup bulunmadığına ilişkin tarafların sunacakları deliller toplanmalı, deliller hep birlikte değerlendirilip, zamanaşımı iddiası irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.