Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/39841
Karar No: 2022/8268
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39841 Esas 2022/8268 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık, silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarından mahkum edilmiş ve cezalar verilmiştir. Kasten yaralama suçları yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir. Ancak, mahkemece yaralanmaya ilişkin zarar araştırılması yapılmamış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gereken objektif koşullar gerçekleştirilmemiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 87/3, 86/2, 86/3-e, 106/2-a, 29. maddeleri; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. ve 231/6-c maddeleri.
4. Ceza Dairesi         2021/39841 E.  ,  2022/8268 K.

    "İçtihat Metni"


    KARAR

    Silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarından sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 87/3, 86/2, 86/3-e, 106/2-a ve 29. maddeleri gereğince 9 ay 22 gün hapis, 4 ay 15 gün hapis ve 1 yıl 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, kasten yaralama suçları yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve .... sayılı kararını kapsayan onaylı dosya sureti incelendi.
    İstem yazısında; "Dosya aslının, diğer sanıklar yönünden istinaf incelemesi için ...Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesine gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, onaylı dosya sureti üzerinde yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre;
    1- 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinde yer alan, "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" şeklinde düzenleme ile diğer objektif ve subjektif koşulların varlığı halinde, anılan Kanun'un 231/5. maddesi gereğince, sanık hakkında aynı Kanun'un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ...tarihli ve ... karar sayılı ilâmında yer alan; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." şeklindeki açıklama da nazara alındığında, her olaya özgü ayrı bir değerlendirme yapılarak maddî zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilmesi ve 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesindeki diğer objektif ve subjektif şartların bulunması halinde, sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağı hususunun tartışılması gerektiği, somut olayda mahkemesince yapılan yargılama sırasında, sanığın kasten yaralama eylemleri nedeniyle mağdurlarda meydana gelen yaralanmaya ilişkin zarar araştırması yapılmadığı gibi, mağdurlardan da bu hususun sorulmadığı gözetilmeksizin 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesindeki şartların bulunduğundan bahisle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde,
    Kabule göre de;
    2-Sanık hakkında kasten yaralama suçlarından yapılan yargılamada sanığın mahkumiyetine ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği halde, tehdit suçu yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesinde,
    İsabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    1- "1" numaralı istem açısından;
    5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
    - Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
    - Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
    - Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    - Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz etmemesi,
    - Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
    Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ... tarih ve... sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanmalıdır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin objektif koşulların gerçekleşmiş olmasına karşın bu koşulların oluşmadığından bahisle bu kurumun uygulanmamasına ilişkin hukuka aykırılıkların, hâkimin takdir hakkına taalluk eden bir husus olmaması nedeniyle bu hususların kanun yararına bozma konusu yapılabileceği yönünde de bir kuşku bulunmamaktadır.
    İnceleme konusu somut olayda; mağdurların yaralanmış olmaları nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, sanık hakkında kasten yaralama suçlarından iki mağdura yönelik hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler açıklanıp anlatılan sanık tarafından zararı gidermeye yönelik herhangi bir söylem bulunmadığı gibi, hüküm verilinceye kadar geçen süre içerisinde zararın giderildiğine dair bir bilgi veya belgenin dosya içerisine girmediği anlaşılmakla; sanık hakkında objektif koşullardan olan zararın giderilmesi şartının gerçekleşmemesine rağmen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği, kaldı ki hakimin zararı gidermek isteyen sanığa basit bir araştırmayla tespit edilecek zararı gidermesi hususunda fırsat vermesi gerektiği gözetilmeden yasal şartları gerçekleşmeden sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
    2-"2" numaralı istem açısından yapılan değerlendirmede;
    İncelenen dosyada; sanık ... hakkında mahkeme tarafından "5271 sayılı CMK 231 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları oluştuğundan" şeklindeki gerekçeyle, kasten yaralama suçlarından hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
    Bu açıklamalar karşısında, sanık hakkında kasten yaralama suçlarından hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine karşın, tehdit suçu ile ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesinin uygulanmamasında isabet bulunmamaktadır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Kasten yaralama ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında ...Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... tarihli ve ... sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak üzere BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi