16. Hukuk Dairesi 2018/5862 E. , 2019/732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 531, 535, 550, 555, 670, 703, 704 ve 742 parsel sayılı sırasıyla 1.786.70, 2.355.68, 6.689.69, 1.328.76, 18.996.03, 6.735.69, 1.881.84, 1.337.29 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, kayden mirasçıları ..., ... ve ...’a intikalinden sonra, 15.06.2010 tarihinde satış işlemi ile dava dışı ... ’ya geçmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ’den intikal ettiği iddiasıyla miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış, sonrasında tapu iptali ve tescil davasını ıslah ederek eski tapu malikleri ..., ... ve ...’a karşı tazminat istemine dönüştürmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ’den intikal ettiği iddiasıyla tapu iptali ve miras payının adına tescili istemiyle dava açmış, çekişmeli taşınmazların tereke dışı üçüncü kişiye satılması nedeniyle davasını ıslah ederek önceki maliklere karşı tazminat davasına dönüştürmüştür. Davalı taraf; murise ait taşınmazların kendi murisleri ...’ın ölümünden önce taksim edildiğini, davacının da taksime katıldığını ve taksim sonucu kendisine düşen yerlerden hakkını aldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; murise ait dava konusu taşınmazların taksimen davalılar murisi ... ’e intikal ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, taksim konusunda yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Dava konusu taşınmazların tarafların müşterek murisi ... ’den intikal ettiği konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak, geçerli bir taksimin varlığından söz edilebilmesi için taksime tüm mirasçıların ya da temsilcilerinin katılmaları, her mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiğinin, taşınmaz mal verilmeyen mirasçının ne şekilde razı edildiğinin açıkça ortaya konması gerekir. Somut olayda; keşfen dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanık beyanları arasında taksim yapılıp yapılmadığı hususunda çelişki bulunduğu gibi, beyanlar uyuşmazlığı aydınlatacak nitelikte de değildir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, muris ... ’in ölüm gününde terekesine dahil olan tüm taşınmaz mallar belirlenip, kadastro tutanaklarının örnekleri dosya içine getirtilerek mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı; yapılacak keşifte, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, muris Mehmet’in ölümünü takiben terekesinin tüm mirasçılarının ya da temsilcilerinin katılımıyla taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse hangi tarihte taksim edildiği, her bir mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiği, taşınmaz mal verilmeyen mirasçının ne şekilde razı edildiği ve davaya konu taşınmazların taksimde davalılar murisi ...’e bırakılıp bırakılmadığı, her bir taşınmazda kimin hangi tarihten beri zilyet bulunduğu olaylara dayalı olarak ayrı ayrı sorulup saptanmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.