10. Hukuk Dairesi 2019/4991 E. , 2020/3461 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2017/46-2019/143
Davacı, davalı işverenlere ait ... isimli işyerinde, 01.05.1999 tarihinden dava tarihi olan 02.11.2010 tarihine kadar bekçilik yapmak suretiyle sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece verilen ilk karar, Dairemizin 20.11.2013 tarih ve 2013/5965 E., 2013/21988 K. sayılı ilamı ile "... gerçek işverenlerin belirlenmesi amacıyla, binada 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"na göre kat malikleri yönetiminin kurulup kurulmadığı araştırılarak talep edilen çalışma dönemindeki gerçek işverenler belirlenmeli, işverenlerin sorumluluğu ve süresi ayrıştırılmalı, HMK. 124. maddesi dikkate alınmak suretiyle davacıya, varsa; kat malikleri kuruluna, yoksa; 06.02.2008 öncesindeki talep döneminde binanın malikleri oldukları tespit edilen diğer maliklere karşı husumet yöneltmesi için mehil verilmeli, husumet yöneltildiğinde, gösterecekleri bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmelidir." denilmek suretiyle öncelikle taraf teşkilinin sağlanması yönünden bozulmuş ise de, mahkemece bozma ilamının gereği yerine getirilmeden, hissedarlardan davaya dahil edilmeyen ..., ..., ... ve ... isimli kişilerin tapu kayıtları incelendiğinde davada taraf olan ..., ... ve ..."na hisselerini 06.02.2008 tarihinde 1050 yevmiye nolu resmi senet ile iş bu davada taraf olan ..."na sattıkları anlaşılmış olup bu kişilerin davaya dahil edilmeleri gerekli görülmediği gerekçesiyle hatalı değerlendirme ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.04.2014 tarih, 2013/10-1027 Esas ve 2014/528 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Anayasanın 36. ve HMK. 27. (HUMK"nun 73.) maddelerinde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre; mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile mutlaka dava ve duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usulün imkan tanıdığı hallerde, açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir.
Eldeki dosyada, dava dilekçesinde işverenler olarak gösterilen davalılardan ..."nun 12.12.1970 tarihinden itibaren 4/10 hisse payı ile, davalı ..."nun 06.02.2008 tarihinden itibaren 3/10 hisse payı ile, davalı ..."nun da yine 06.02.2008 tarihinden itibaren 3/10 hisse payı ile davacının çalışmalarının geçtiği ... isimli binanın malikleri oldukları, ayrıca davalı Kurum kayıtlarında 1000067.34 sayılı dosyada işlem gören ... Yöneticiliği ünvanlı işyerinin de 01.01.1993-31.08.2000 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece; gerçek işverenlerin belirlenmesi amacıyla, binada 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"na göre kat malikleri yönetiminin kurulup kurulmadığı araştırılarak talep edilen çalışma dönemindeki gerçek işverenler belirlenmeli, işverenlerin sorumluluğu ve süresi ayrıştırılmalı, HMK. 124. maddesi dikkate alınmak suretiyle davacıya, varsa; kat malikleri kuruluna, yoksa; 06.02.2008 öncesindeki talep döneminde binanın malikleri oldukları tespit edilen diğer maliklere karşı husumet yöneltmesi için mehil verilmeli, husumet yöneltildiğinde, gösterecekleri bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan; davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün sair hususlar incelenmeksizin, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 17.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.