
Esas No: 2012/1673
Karar No: 2013/3020
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/1673 Esas 2013/3020 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
......
Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesinde 734, 28 TL asıl alacak, 2390,57 işlemiş faizin tahsili için yapılan takibe yönelik itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece, asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2011 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.540,00 TL olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının tespitinde alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi gözetilerek, HUMK"nun 427. maddesi hükmü gereğidir.
Somut olayda yerel mahkemece asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verildiği, icra inkar tazminatı yönünden reddedildiği anlaşılmakta olup, bir kararın temyizinin olanaklı olup olmadığı, diğer bir söyleyişle, kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu ( müddeabih )menkul ya da alacağın değeri esas alınır. İcra ( inkar )tazminatı ve giderler hesaba katılmaz ( YHGK. 13.1.1988 gün, 1988/13-586 E. ve 25 K. sy. ilamı ). Bu nedenle, asıl alacak miktarının tamamı kabul edildiğinden anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması mümkün değildir.
./..
-2-
Hal böyle olunca, davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinliği nedeniyle reddi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 22.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
.....