
Esas No: 2016/15400
Karar No: 2017/1000
Karar Tarihi: 14.02.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15400 Esas 2017/1000 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 1.1.1986 tarihinde bir gün sigortalı olarak çalıştığının tespiti ile bu tarihin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi, bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 22.4.1986 tarih ve 137140 varide sayılı işe giriş bildirgesi ile davacının 01.01.1986 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığının Kuruma bildirildiği, davacının dava konusu edilen dönemde davalı veya başka bir işyerinden hizmet bildiriminin yapılmadığı, 1.1.1986 yılında işe başladığını gösterir sigorta sicil kartı bulunduğu, davalı işyerinin 1.6.1985- 11.12.1986 tarihleri arasında yasa kapsamında olduğu, dönem bordrosunun kuruma verilmediği, davacı tanıklarının dinlendiği, komşu işyeri tanığı tespit edilemediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının 01.01.1986 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin usulüne uygun olarak düzenlenerek Kuruma verilmiş olması, aynı tarihli sigorta sicil kartının bulunması, davacı tanıklarının çalışmayı doğrulaması, komşu işyeri tanığı tespit edilememesinin davacının çalışmadığı anlamına gelmeyeceği birlikte değerlendirildiğinde, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.