12. Hukuk Dairesi 2017/2205 E. , 2018/997 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
26.9.2004 tarih ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanuna paralel olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinde değişiklik yaparak istinaf ve temyiz ile ilgili hükümleri yeniden düzenleyen 18.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu"na eklenen geçici 7.maddeye göre, 5311 sayılı Kanun hükümleri Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanır.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, diğer fesih nedenleri ile birlikte satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek 27.06.2016 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini istediği,... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 06.09.2016 tarih ve 2016/495 E.-2016/596 K. sayılı kararı ile; şikayetin esası incelenerek reddine ve ihale bedelinin %10"u oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçinin istinaf başvurusu üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi"nin 22.12.2016 tarih ve 2016/116 E. - 2016/179 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, devamında, alacağın konut finansmanından kaynaklandığı ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının 2 nolu bendinin kaldırılmasına, şikayetçi borçlunun ihale bedeli olan 110.000,00 TL"nin % 20" si oranında para cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği görülmektedir.
Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; Tebligat Kanunu"nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice; "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden, salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamaz.
Somut olayda, borçluya gönderilen satış ilanı tebligatının 11.05.2016 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmek istenildiği, ancak tebligatta Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde öngörülen; "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılmasına" dair tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından yazılmış bir meşruhat bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle satış ilanı tebliği işlemi usulsüzdür.
İİK"nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Şikayet eden borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olup borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerektiğinden, belirtilen nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2. maddesinde; davanın esasıyla ilgili olarak, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verileceği hükmü yer almaktadır.
Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesi"nce, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca; para cezası yönünden ilk derece mahkemesince kanunun olaya uygulanmasında hata yapıldığı gerekçesiyle, mahkeme kararı kaldırılmak suretiyle düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yeniden esas hakkında karar verilmeden para cezası yönünden... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 06.09.2016 tarih ve 2016/495 E.-2016/596 K. sayılı kararının hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle hükmün kaldırılıp düzeltilmesi şeklinde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, ...Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesi"nin 22.12.2016 tarih ve 2016/116 E. - 2016/179 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA) ve... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 06.09.2016 tarih ve 2016/495 E. - 2016/596 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.