Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5040
Karar No: 2016/1327
Karar Tarihi: 02.03.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5040 Esas 2016/1327 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, borçlu olunmadığının tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, davacının borcu kabule ilişkin beyanının kendisini bağlayıcı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacının dosyadaki beyanlarının sonradan anlaşıldığını belirttiği nedenlerle senedin bedelsizliğinin ileri sürülmesi niteliğinde olduğu ve takip dosyasında soruşturma bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün davacı yararına bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddeleri, İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2015/5040 E.  ,  2016/1327 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı tarafça ... İcra Müdürlüğü"nün ... Esas sayılı takip dosyası ile hakkında 1.099,585,63 TL alacak için icra takibi yapıldığını, taraflar arasında Van Belediye Başkanlığı"na ait ... Merkez Kanalizasyon Yapım İşi"nin ... tarihinde düzenlenen sembolik sözleşme ile 1.005.009,81 TL"lik bedelle davalı şirkete mevzuatlara aykırı bir şekilde iş verildiğini, şirket yetkili organlarınca ve Ticaret ve Sanayi Bakanlığı müfettişlerinin ve uzman bilirkişilerin inceleme ve denetimleri sonucunda davalı şirketin dava konusu yapım işinin 858.871,81 TL kısmını haketmemiş olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen usule ve mevzuata aykırı bir şekilde 380.000,00 TL"lik ek hakediş düzenlendiğini, yapılan ödemelerden sonra 112.887,13 TL borç kaldığını, bu nedenle takibe konu edilen ve icra dosyasında itiraz edilmeyen 971.758,94 TL"nin 858.871,81 TL"si yönünden borçlu olunmadığının tespiti ile icra takibinin iptâline ve % 40"dan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiş, davalı; icra dosyasında bakiye borcun 971.758,94 TL olduğunun kabul edildiğini, aradan üç yıldan fazla süre geçtikten sonra bu davanın açılmasının kötüniyetli olduğunu ve kabul edilen borçla ilgili menfi tespit davası açılamayacağını, dayanılan rapor ve inceleme evraklarına itibar edilemeyeceğini, ihaleye ilişkin iddiaların davacıyı bağlamadığını, iddiaların yazılı delille ispatı gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davacının borcu kabule ilişkin beyanının kendisini bağlayıcı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sözleşme ve takip tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı BK 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve konusu kanalizasyon yapım işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak kesinleşen takip miktarı yönünden iş bedelinin kısmen hakedilmediği ve bedelsizlik bulunduğu iddiasıyla İİK"nın 72. maddesine göre takipten sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Kesin delillerden olan senet, bir kimsenin meydana getirdiği (veya temsilcisi ya da vekili aracılığıyla getirttiği) ve kendi aleyhine delil teşkil eden belgedir. Hukuk Genel Kurulu"nun 18.09.1963 tarih 10/27 sayılı kararında da belirtildiği üzere usulün senede bağlı olan her türlü iddiaya karşı ileri sürülecek savunmaların tanıkla ispatını yasaklayan maddesinde belirtilen senetler, davacı ile davalı arasında bir hukuki ilişkiyi belgelendirmek üzere düzenlenmiş ve sözü edilenlerden biri tarafından öbürüne yöneltilmiş yahut sözü edilenlerce birbirlerine karşılıklı olarak yöneltilmiş irade beyanlarını kapsayan kağıtlardır.
12.04.1933 gün 30/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, borç ikrarını içeren senet aleyhine delil ikamesi mümkün olup ikrarda borcun sebebi belli ise sebebin gerçekleşmediğini, eğer borcun sebebi belirlenmemiş ise önce bu senedin muayyen bir sebebi olduğunu, sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini ispatlayabilir. Bu iddiasını yazılı delille kanıtlayamayan senet borçlusunun karşı tarafa bir yemin teklif etmeye hakkı vardır.
Senetle ispatı gereken bir hususun diğer kesin delillerle de ispatı mümkündür.
818 Sayılı BK 53. maddeye (TBK 74. madde) göre hakim ceza mahkemesinin beraat kararı ve alınan kusur raporu ile bağlı olmasa da sabit kabul edilen olgular ile bağlıdır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı şirket vekilinin icra dosyasındaki borca itiraz dilekçesinde yer alan kalan borç miktarına ilişkin beyanı borç ikrarını içeren senet niteliğinde ise de, borç ikrarını içeren senet aleyhine delil ikamesi mümkün olup ikrarda borcun sebebi belli ise sebebin gerçekleşmediğini, eğer borcun sebebi belirlenmemiş ise önce bu senedin muayyen bir sebebi olduğunu, sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini ispatlayabileceği, davacının bu dosyadaki beyanlarının sonradan anlaşıldığını belirttiği nedenlerle senedin bedelsizliğinin ileri sürülmesi niteliğinde olduğu, takip dosyasında her ne kadar davacı şirket vekilinin borcu kısmen kabul beyanı bulunuyor ise de alacağın doğum tarihi itibarıyla davacı şirket elemanları hakkında devam eden savcılık soruşturması bulunduğu, bir ceza davası açılır ise sonucunun bu dava sonucunu etkileyebileceği anlaşıldığından bu soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bu aşamada sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi