
Esas No: 2013/1096
Karar No: 2013/3511
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/1096 Esas 2013/3511 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ölüm aylığının kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile kesilme tarihi itibarıyla aylığın yeniden bağlanarak ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen ilk hüküm, Dairemizce yapılan temyiz denetimi üzerine bozulmuş olup, anılan 22.12.2011 gün ve 14611/19145 sayılı ilama uyulmasına karşın bozma gereklerinin tam anlamıyla yerine getirilmediği belirgindir. Bu bakımdan; davacı ile boşandığı eşinin fiili beraberliğinin ortaya konulmasına ilişkin olarak yargılamada ortaya çıkan çelişki ve belirsizliğin giderilmesi için, ilgili Nüfus Müdürlüğü’nden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte getirtilmeli, saptanan kayıtlı yerleşim yerleri yönünden dava konusu döneme ilişkin olarak yeniden geniş kapsamlı Emniyet Müdürlüğü araştırması yapılmalı, anılan mahallede/mahallelerde görev yapan muhtar ve azaların tümünün tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, 11.01.2010 tarihinde düzenlenen araştırma tutanağı dikkate alınmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu istemin aynen karar altına alınması isabetsiz olduğu gibi, bozma ilamında vurgulanmasına karşın, kararda “ölüm aylığı” terimi yerine, 5510 sayılı Kanunda yer almayan “yetim aylığı” kavramının kullanılmış olması, ayrıca, davacıya yeniden bağlanarak ödenmesine karar verilen ölüm aylıklarına yasal faiz yürütülmesi yönünde herhangi bir istem bulunmamasına karşın, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesine aykırılık oluşturacak şekilde söz konusu yasal faizin de hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.