13. Hukuk Dairesi 2016/3328 E. , 2018/11076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı Belediyenin açmış olduğu ihaleyi kazanarak 04.01.2013 tarihli sözleşme ile "2013 Yılı 2 Aylık Personel Çalıştırmaya Dayalı Hizmet" işini üstlendiklerini ve işi sözleşmeye uygun şekilde ifa ettiklerini, işin teslimi akabinde davalı Belediye tarafından işin kabulü için oluşturulan Muayene ve Kabul Komisyonu tarafından davalı Belediyenin 42.842,46 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edilerek 18.07.2013 tarihli yazı ile kendilerine bildirildiğini, ancak davalı Belediyenin fazla ödeme yapıldığı iddiasına dayanak teşkil eden tutanak ve hesaplamaların hukuka aykırı olduğunu ve gerçekleri yansıtmadığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşme uyarınca davalıya 42.842,46 TL borçlu olmadığının tespitine, davalı uhdesinde bulunan teminat mektubu ve nakit teminatın iadesine, şartları oluşması halinde davalı aleyhine menfi tespit istenen rakamın %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 33.680,52 TL borçlu olmadığının tespitine, davalının davacıdan 9.161,94 TL alacaklı olduğunun tespitine, sair tüm taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davacı, 04.01.2013 tarihli sözleşme ile üstlendikleri hizmetin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmesi sonrasında kurulan komisyon tarafından fazla ödendiği tespit edilen 42.842,46 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile teminat mektubu ve nakit teminatın iadesini ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı hakkında tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş; Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden davalı Belediye tarafından; işin başlama tarihinin 07.01.2013 ve bitiş tarihinin 07.03.2013 olup işin süresinin 60 gün olduğu, Ocak ayında 25 gün/yevmiye, Şubat ayında 3 gün/yevmiye, Mart ayında 7 gün/yevmiye olmak üzere 62 gün/yevmiye ödenen işçiler bulunduğu, Şubat ayı hakedişinde ödenmesi gereken 28 gün/yevmiyenin bazı işçilere 28, bazı işçilere 30 gün/yevmiye olarak hesaplandığının tespit edildiği, buna göre 30 gün/yevmiye ödenen işçilerde 2 gün/yevmiye fazla ödemeleri nedeni ile 33.680,52 TL ayrıca 01.02.2013 tarihinde yeni girişi yapılan işçilerin haftalık çalışma süresi 45 saati tamamlamadıkları için Teknik Şartnamenin 10.1.2 maddesine göre ödenmemesi gereken hafta sonu mesailerinin ödenmesi nedeni ile 8.506,84 TL olmak üzere 42.842,46 TL fazla ödeme yapıldığı davacıya bildirilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda Şubat ayı hak edişine bazı personel ücreti karşılıklarının 28 gün yerine 30 günlük yevmiye üzerinden dahil edilmesi ile ilgili 33.680,52 TL"lik bölümünün Teknik Şartnamenin 10.1.3 maddesine uygun olarak hak ediş raporuna eklendiği, bu nedenle de davalının davacı şirketten geri alacağı miktarın 9.161,94 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Ne var ki; söz konusu bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun düşmediği gibi uyuşmalığın çözümü için yeterli değildir. O halde, mahkemece, özellikle iş hukuku konusunda uzman bilirkişi heyetinden yürürlükteki mevzuat hükümleri ile taraflar arasındaki sözleşme ile eki temlik şartnamenin 10/1.3 maddesi hükümleri değerlendirilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalının itirazlarını da karşılar şekilde gerekçeli, nedenlerini açıklayıcı taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.