9. Hukuk Dairesi 2015/7189 E. , 2015/14310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 23/03/2011 yılında çalışmaya başladığını, iş akdinin 31/07/2014 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek feshedildiğini iddia ederek feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; müvekkili şirket ile davacı arasında belirli süreli iş sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin karşılıklı anlaşmalar neticesinde uzatıldığını, davacının çalıştığı proje kapsamında işe alındığını ve projenin sona ermesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin traktör üretim projesinin son bulması ve şirket içinde davacıya uygun başka pozisyon bulunmaması nedeniyle feshedilmiş ise de, davacının davalı şirket bünyesinde işe alınması nedeniyle ilgili projenin sona ermiş olması halinde dahi davacının mesleki niteliklerine uygun bir başka pozisyonda ne sebeple değerlendirilmediğine ilişkin olarak hiçbir delil ibraz edilmemesi ve feshin son çare olması ilkesinin de gözetilmemesi gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Fesih bildiriminin düzenleme tarihi dışında başka tarihte tebliğ edildiği ileri sürüldüğünde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. Maddesi uyarınca davanın Fesih bildirim tarihine göre bir aylık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının mahkemece resen araştırılması gerekir. Zira hak düşürücü süre kamu düzenindendir ve mahkemece kendiliğinden araştırılması gerekir. Diğer taraftan belgenin düzenleme tarihi değil, tebliğ tarihi önem kazanır. Bu nedenle fesih bildirim tarihi araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, fesih bildirimi içeren belgenin düzenleme tarihinin 25/07/2014 tarihi olduğu ve fesih bildiriminde davacının imzasının bulunduğu görülmekle beraber davacının bu bildirimi hangi tarihte tebliğ aldığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Davacıya bu husus sorulmalı, fesih bildirim tarihi belirlenmeli ve işe iade davası açmak için dava şartı olan fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 aylık süre içinde davanın açılıp açılmadığı denetlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/04/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.