9. Hukuk Dairesi 2017/1505 E. , 2018/592 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının davalı işyerinde 21.10.2009 tarihinde elektrik teknisyeni sıfatıyla bakım operatörü olarak çalışmaya başladığını, bu çalışmasının iş akdinin davalı işveren tarafından önelsiz ve tazminatsız feshedildiği 10/07/2012 tarihine kadar sürdüğünü, fesih ihtarnamesinde ileriye sürülen nedenlerin yerinde olmadığını, davacının ancak zorunlu hallerde rahatsızlığına bağlı olarak istirahat raporu aldığını, davacının mazeretsiz olarak işe gitmemesi veya işe geç kalması gibi bir durumun mevzu bahis olmadığını, bir an için davacının devamsızlığının makul sınırlar dışında olduğu düşünülse dahi bu durumun feshi haklı kılmayacağını, ancak geçerli fesih sebebi yapılabileceğini, bunun da sadece işe iade davası açılması hakkını ortadan kaldıracağını, işverenin kıdem ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünün devam edeceğini, davacının işyerinde aylık 1.000,00 TL net ücret aldığını, 3 ayda bir yarım maaş ikramiye, ramazan ve kurban bayramlarında 200"er TL lik bayram harçlığı,yine ramazan aylarında 200,00 TL"lik alışveriş çeki, yemek ve servis uygulamasından yararlandığını iddia ederek; kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının faizleri ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının davalı firmada 21.10.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, üretim elemanı olarak çalışmakta olan davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Yasanın 25/II maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğini, davacının davalı işverenden herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, davacı tarafından işten çıkarken ibraname imzalandığını davacının isteği üzerine izin vermeyen amirine " Ben de o zaman ablamın çalıştığı hastaneden rapor alırım " diyerek akabinde rapor alıp işe gelmediğini, davacının keyfince rapor alabildiği ve işe gelmediğini, davacının devamsızlığı nedeni ile daha önce de uyarılar almış bir çalışan olduğunu, davacının son istirahat raporu aldığında bir tatil yöresinde tatile çıktığının tespit edildiğini ve buna ilişkin davacıdan savunma istendiğini, bu durumun davacının sürekli başvurduğu bir yol olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kabulüne dair verilen karar davalının temyizi üzerine 7. Hukuk Dairesinin 2015/6964 Esas, 2015/17138 Karar sayılı ilamı ile özetle ve sonuç olarak; “Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
Mahkeme karar gerekçesinde aynen “...İşverenin iş akdini derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/11 maddesinde düzenlenmekledir. Fesih bildiriminde de fesih sebebi olarak 4857 sayılı Yasanın 25/11-e bendine dayanıldığı görülmüş, iş bu maddede; "işçinin, işverenin güvenini kötüye kullanması, hırsızlık yapması, işverenin meslek sırlarını ortaya atması gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması hali işverenin iş akdini derhal fesih hakkı olarak belirlenmiş ve davacının 5.149,00 TL kıdem tazminatı ve 2.660,00 TL ihbar tazminatı alacağının bulunduğu sonucuna varılmış...” gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı talebini kabul etmiştir. Mahkeme gerekçesinde işverenin fesih hakkı açıklandıktan sonra başka bir gerekçeye yer vermeden kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahsedilerek bu alacaklara hükmedilmek suretiyle kararın gerekçe bölümünün öncelikle kendi içerisinde ve daha sonra hüküm fıkrası ile çelişmesine yol açılmıştır.
Mahkemece bu şekilde çelişkili karar verilmesi 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 karar sayılı YİBK"na ve 6100 sayılı HMK.nun 298/2. maddesine aykırı olup bozma nedenidir.” gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.
Mahkemece bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta; davacı iş akdinin haksız feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren ise feshe konu son yaşanan olayda, davacının isteği üzerine kendisine izin vermeyen amirine " Ben de o zaman ablamın çalıştığı hastaneden rapor alırım " dediğini ve akabinde rapor alıp işe gelmediğini, davacının keyfince rapor alabildiğini ve işe gelmediğini, davacının devamsızlığı nedeni ile daha önce de uyarılar aldığını, davacının son istirahat raporu aldığında bir tatil yöresinde tatile çıktığının tespit edildiğini ve savunmasının istendiğini, davacının savunmasında, tatilde olduğunu belirttiğini ve tüm bu nedenlerle iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığını savunmuştur.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacı işçi davalının 09.07.2012 tarihli ve
“İlk amiriniz ..."dan bir hafta İzin istediğiniz, İlk amiriniz tarafınıza izin vermeyince kendisine "Ben de o zaman ablamın çalıştığı hastaneden rapor alırım" diyerek, 01.07.2012 tarihinde gerçekten hasta olmadığınız halde yalan beyanda bulunup ablanızın da çalıştığı hastane olan Bursa Muradiye Devlet hastanesinden istirahat raporu aldığınız, buna mukabil bir tatil yöresinde tatile çıktığınız tespit edilmiştir.Yalan beyanınız ile ilgili savunmanızı kendi el yazınızla vermenizi” içerikli savunma istem yazısına aynen;
“Rapor aldım ve ilaç tedavisi görüyorum halen. Bu arada da tatil yaptım.” şeklinde cevap vermiş olup, savunma içeriği davalının hatıra binaen sağlık raporu temin edilip tatile gidildiği şeklindeki haklı fesih nedenini teyit eder mahiyettedir. Davacı da raporlu olduğu tarihlerde tatil yaptığını zaten kabul etmiştir. Davacının doğruluk ve bağlılık ile bağdaşmadığı açık olan bu davranışı nedeniyle davalı işverenin fesihte haklı olduğu kabul edilerek, şartları oluşmayan kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine, yazılı gerekçelerle kabulü hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
......